H O Ş G E L D İ N İ Z
  SPOR SAKATLIKLARI
 
EGZERSİZİN YARARLARI

Egzersizin ilk etaptaki yararı günlük yaşantı kondisyonunu arttırmasıdır. Bu kondisyonun artması sonuçta, günlük zorlanmalar karşısında insan vücudunun daha az yorularak iş yapmasını sağlar. Bu günlük zorlanmaları kısaca örneklersek, merdiven çıkma, otobüse koşma, hızlı yürüme ve bir yükü aldırma veya taşıma gibi. Sonuç olarak kişinin günlük işlerini kolayca yapmasını, yorulmadan tamamlaması sağlanmış olur. Kişi belirli bir program çerçevesinde fiziksel egzersiz yapmasının ardından, egzersiz öncesi ve sonrasındaki günlük işler karşısındaki durumunun egzersiz periyodunun sonundaki olumlu gelişme açıkça görülebilir. Buradaki kondisyonun ölçülmesine gerek yoktur. Egzersizin ikinci yararı tıbbi olanıdır. Yani fiziksel sakatlık ve hastalıkların oluşumunu önlemek veya geciktirmek ve tedavisinde kullanılmasıdır. Bu hastalıklardan en önemlisi daha önceki bölümlerde anlatmaya çalıştığımız ve temel oluşum nedeni hareket azlığına dayanan koroner kalp hastalıkları, periferik damar rahatsızlıkları ve hipertansiyon gibi kardiovasküler hastalıklar grubudur. Bir diğer önemli grup ise sırt bozuklukları, yanlış durum ve eylem anormallikleridir. En önemli vücut anormalliği şişmanlıktır. Egzersiz de en çok bu anormalliğin tedavisinde kullanılır. Yapılan araştırmalarda Amerikada vücut anormalliklerinde şişmanlığın birinci sırada olduğu ortaya çıktı.
Koroner kalp hastalıklarının oluşumundaki egzersiz noksanlığının yerini, günlük yaşantının ve adetlerinde etkilerinden ayırt etmek çok güçtür. Buradaki adetlerden kastımız sigara, diyet ve şişmanlığın etkileridir. Bu nedenlerden ötürü çeşitli araştırıcıların elde ettiği sonuçlarda çok değişik çıkmıştır. Egzersizin yaşamın uzunluğu ile ilgisi yıllardır tartışılan ve çeşitli iddialar ortaya atılan bir konu olmuştur. Bazı Amerikalı uzmanlar okul ve kolejlerde yapılan zorlu egzersizlerin insan yaşamını kısıtladığını iddia etmişler. Bazıları da bunun aksini söylemişlerdir. Bu konu üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, longiditunal(uzun süreli) incelemeler; okul çağlarında yapılan sporun ileri yaşlarda devam ettirilmesi sonucunda, egzersizin sağlık ve uzun yaşama üzerine hiçbir olumsuz etkisi olmadığını ortaya çıkarmıştır. Koroner kalp hastalıklarının oluşum sıklığını ve ağırlığını düzenli egzersizin azaltıp, azaltmadığını belirlemek için yüzlerce araştırma yapıldı. Bu araştırmaların çoğunluğunun kontrolleri sırasında koşulların uygun olmayışı, denek sayısının azlığı ve yanlış vital(yaşamsal) istatistikler yüzünden inandırıcı sonuçlar vermemiştir. Tüm bunlara rağmen birçok yazar düzenli fiziksel egzersizin KALP ATAĞINI önlemede büyük rolü olduğuna inanırlar. Bu konu etraflıca 1967 yılında ?The Proceeding of the International Symposion on physical activity and cardiovascular health? (Uluslararası fiziksel aktivite ve kalp-damar sağlığı sempozyumu) de incelendi. Ve bu konuda uygulanacak egzersiz programları için Cooper, Bowerman ve Harris? in kitapları önerildi.
Uzun yıllardır, miyokard infarktüsü geçiren hastalar için tek tedavi yolu uzun süreli yatak istirahatiydi. 1960?lıs yıllardan sonra bu görüş büyük değişikliklere uğradı. Artık, kişilere göre değişen egzersizler bilim adamlarından, hastalar için önerilmektedir. Şişmanlık ile diğer hastalıklar arasındaki bağın direk olarak kanıtı oldukça güçtür. Yalnız, yapılan araştırmalar sonucu birtakım hastalıkların şişman kişilerde, normal kilolu insanlara oranla daha çok görüldüğü ortaya çıktı. Şişmanlığa neden olarak yıllarca fazla yeme olarak gösterilmiştir. Ama bu konunun temel nedeni hareket azlığıdır. Şişmanlık derdinden kurtulmak için fiziksel egzersiz yapılmalıdır. Yalnız bu egzersiz yapılmalıdır. Yalnız bu egzersiz ile birlikte kalori kontrolü gerekmektedir. Bu fiziksel egzersizler düzenli diyetlerle birlikte sürdürülmelidir.
İnsan organizmasının enerji gereksinimi temelde 3 maddeden sağlanır. Bu maddeler karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir. Proteinler organizmanın yapı taşı olarak faaliyet gösterirken, fiziksel aktiviteler için gerekli enerjinin %98?i karbonhidratlar(şekerler) ve lipitler (yağlar) ?den sağlanmaktadır. Egzersiz fizyologlarının yaptığı uzun araştırmalar sonucunda fiziksel eforun süresi uzadıkça devreye giren lipit miktarının arttığı ortaya çıkmıştır. Kısa süreli ve süratli eforlarda gerekli enerjinin %100?e varan bölümü karbonhidratlardan sağlanır. Yapılan fiziksel egzersizin uzun süreli olması, organizmada deri altında biriken yağ tabakalarının erimesine neden olur. Yağ birikimi önce karın kaslarının bulunduğu bölgede oluşur. Fazla birikim ?göbeklenme? adı verdiğimiz oluşumu ortaya çıkarır. Bu nedenle fiziksel eforların süresi uzatıldığında, yağlara gereksinme duyulur ve önce karın kaslarının bulunduğu bölgelerdeki yağlar devreye girer ve düzenli bir program ile bu yağların eritilmesi sağlanabilir. Organizmada bir stres karşısında, bu strese karşı koyacak bir uyum oluşumuna neden olur. İşte, insan vücudunun bir stres karşısındaki durumunu, ?egzersiz, emosyonel(heyecansal) stresin fizyolojik sonuçlarını elimine eder, ? telkini bazı uzmanlarca ortaya atılmıştır. Egzersiz bu konuda muhtemelen şu mekanizmayla haraket eder.Egzersiz sonucunda adrenal bezlerinin uyarılma eşiği düşer. Uyarılma artar, böylece antistres streoidlerinin büyük bir depo oluşturmasına ve strese yanıt süresinin kısalmasına neden olur. ? Bu nedenle insanların iç tansiyonlarını azaltmak için de spor yapmaları gerekmektedir.

HAREKET AZLIĞININ ZARARLARI

Uygar yaşantı dediğimiz, sürekli teknolojik ve endüstriyel gelişim içerisinde olan, kent yaşamında kırsal yaşantının dinlendirici, güç verici görüntü ve ortamı kaybolur. Bir beton yığını şekline dönüşmüş evler, yeşile hasret alanlar. Sanayi artıkları,kirlentileri, dumanları, gürültüleri ile dolu bir yaşantı. Korna, daktilo, telefon sesleri, çığlıklar, bağırışlar. Dar ve pislik kokuları ile sokaklar. Konserve kutusu gibi taşarcasına doldurulmuş ulaşım araçları. Asık suratlı insanların, hızlı adımlarla dolaştığı caddeler. Geçim derdi, işini kaybetme korkusu. Ve bunlara benzer sıralayabileceğimiz, çeşitli nedenlerle oluşan psikososyal baskılar. Hareket azlığına bir de bu tip psikososyal baskılar eklenince, organizmanın duyarlılığı artmakta, dayanma gücü azalmaktadır. İnsan organizmasının ruhsal dengesi Merkezi Sinir Sistemi adını verdiğimiz bir sistem tarafından düzenlenir. Bu sistem dışarıdan gelen bir etkiye karşı organizmanın tepkisini ayarlar. İnsana gelen rahatsız edici bir stres karşısında insanda, anksiyete adını verdiğimiz bir davranış biçimi oluşur. Yine hareket azlığından kaslar zayıflamaya uğrarlar. Eklemlerin esnekliği azalır. Kasları yöneten sinirler aktivitelerini azaltır.
Şekil bozuklukları, kireçlenmeler, şeker hastalıkları gibi rahatsızlıklarda egzersiz noksanlığından oluşmaktadır.
Hipokrat şöyle demişti: Kullanılan gelişler, kullanılmayan kaybolur.
Daha önceki satırlarda vermeye çalıştığımız bilgiler, açıkça Hipokratın ünlü deyişini kanıtlamaktadır. Bu hastalıklardan tek kurtuluş yolumuz var. O da HAREKET etmektir. Sürekli sağlıklı kalmak istiyorsak, hareket etmeliyiz. İlk ve tek parolamız, Sağlıklı yaşam için HAREKET tir. Şimdi ilerideki sayfalarda sizlere egzersizin yararlı ve zararlı yönlerini anlatmaya çalışacağız. Ondan sonra egzersiz çeşitleri ve enerji oluşum yollarını bulacaksınız. Kısada olsa bu konulara değinmek zorundayız. Özetlemeye çalıştığımız gibi, psikososyal streslerden ve heyecansal streslerden kurtulabilmemizin çarelerinden biri hareket etmek, spor yapmaktır. Gün geçtikce daha büyük rakamlarla uyuşturucu madde ve alkole düşkünlüğü bu stresler sonucu artan insanlarımızın tek kurtuluş çaresi hareketlilik, tekdüze yaşantıdan kurtulmaktır. Evde bu stresi ailemize taşıyacağımız yerde, yarım saatimizi spor için ayırabilirsek, hem fiziksel sağlığımız, hem de ruhsal sağlığımızı düzene sokmuş oluruz. 



ISINMA HERKETLERİ YAPMANIN ÖNEMİ

Isınma sportif aktivitelerin vazgeçilmez bir parçasıdır.  Tüm sportif çalışma ve yarışmalar bilindiği gibi ısınma etkinliği ile başlamaktadır.  Buradaki bölümde ısınmanın performans üzerine yaptığı etkileri,  sportif yaralanma ve sakatlanmalara karşı etkilerini bulacaksınız.  Isınma konusu bir sportif aktivitenin en bölümü parçasıdır.  Ama genelde bu konuya  çeşitli nedenlerle yeterli önemin verildiğini düşünmüyoruz.  Aşağıda ısınma ile ilgili önemli olduğuna inandığımız soru ve yanıtları bulacaksınız.  Konu ile ilgili daha detaylı bilgiler için yararlandığımız kaynaklara ulaşabilirsiniz,  ayrıca bize e-mail atabilirsiniz.  Bilgimiz çerçevesinde sorularınızı yanıtlamaya çalışırız.
1-Warm up (Isınma) nedir?
Bir yarışma veya antrenman öncesinde , o yarışma veya antrenmanın gerektirdiği optimum performansı gerçekleştirebilmek için yapılan fiziksel ve zihinsel etkinlikler dizisinin tümüne ISINMA adı verilir.
Kısaca ısınma, vücudun yarışmaya veya çalışmaya bir bütün olarak hazırlanmasıdır.
Isınma kavramı değerlendirilirken , ısınma olayına öncelikle iki boyutta bakılmalıdır. Bu boyutlar genel ısınma ve lokal ısınma kavramlarıdır. Burada genel ısınma bir yarışma ve antrenman öncesi tüm vücudun aktif veya pasif yollarla ısıtılmasıdır.  Lokal ısınma ise sportif yaralanma veya sakatlıkların ardından yapılan rehabilitasyon sürecinde veya rehabilitasyonun ardından antrenmanlara hazırlık döneminde bazı kas gruplarının ısıtılmasını  içeren aktif veya pasif yöntemlerin kullanıldığı ısınmadır.
2-Isınmanın yararları nelerdir?
Isınma konusu bize göre bir sportif aktivitenin en önemli parçasıdır. Bu nedenle , bu konuyu biraz detaylı işlemek istiyoruz. Spor sahalarına göz attığımızda genelde üç tip ısınma alışkanlığına sahip sporcu  grubu ile karşılaşırız.
Bunların ilki kendi kendine ve sadece kendine özgü hareketlerle ısınma yapan sporcu grubu; ikincisi gruplar halinde ortak bir ısınma programını uygulayan sporcular grubu ve üçüncüsü de bir antrenör nezaretinde ısınma yapan sporcu grubu Isınmaya bireysel bazda baktığımızda ise şu tablo ile karşılaşmaktayız: Sporcular eğitim durumlarına,  spor  yaşlarına,  profesyonellik  anlayışlarına ve performans düzeylerine göre ısınmaya üç değişik olguyla bakar. Kimi sporcu için ısınma periyodu antrenman veya yarışmanın başlangıcında antrenman sürecinden  argo deyimi ile kotarılacak bir kaytarma periyodudur. Kimi sporcu için ısınmaı antrenmanın veya yarışmanın en önemli ve en gerekli parçasıdır ve ısınmaya gerekli önemi büyük bir itina ile verir.  Kimi sporcu ise ısınmaya ;antrenman veya yarışma öncesi işinin bir parçası olarak yapması gereken bir olguymuş gibi bakar. Özünde ısınma gerek antrenman,  gerekse yarışma öncesi spor olgusunun en önemli parçasıdır
Bu konuda literatüre göz atıldığında, yapılan araştırmaların tümünde ısınmanın sportif performansı olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Yeterli ısınma ile gerek aerobik (oksijenli) enerji oluşumu,  gerekse anaerobik (oksijensiz) enerji oluşumu olumlu yönde etkilenir . Nöro-müsküler (sinir-kas) fonksiyonu  açısından bakıldığında yeterli ısınma ile kas kuvvetinin arttığı saptanmıştır Isınan kas daha fazla gerilebilmekte ve bunun ötesinde daha çabuk kasılabilmektedir.  Isınma suretiyle sinir ve kasların reaksiyon süresi kısalmaktadır. Isınma sonucu kasın elastikiyetinin artması  daha büyük eklem amplitüdlerine (hareket açısı) olanak sağlar. Eklemlerin hareketi ısınma ile kolaylaşır. Ayrıca,  ısınma ile hedefe yöneliklilik(isabet) ve hareketlerin koordinasyonu daha iyi hale getirilebilinir. Genel anlamı ile ısınma  endürans(dayanıklılık),  sürat,  kuvvet,  sıçrama,  esneme yeteneği gibi elemanları artırır.  Aynı zamanda ,  ısınmanın sağlık açısından en önemli etkenlerinden biri de ısınma ile kas,  ligament ve tendon yaralanmaları gibi sportif sakatlanma risklerinin minimalize edilmesidir. Bu nedenle kas bazında ısınma değerlendirildiğinde genel olarak iki temel etki görülmektedir:
A-Olayın profilaktik (sakatlık önleyici) etkisi.         
B-Olayın işgücünün (performansı) artırıcı etkisi.
Spor literatürü tarandığında yeterli sürede ve gerekli şekilde yapılmış ısınmanın performans üzerine etkilerinin hep olumlu olduğu saptanmıştır. Ülkemiz özelinde ısınmaya önem gösteren ve ısınmanın öneminin bilincinde olan sporcu sayısı sınırlıdır. Bu noktada özellikle bazı sporcular yeterli ısınma yapmadan bir sakatlanmaya maruz kaldıklarında, ısınmanın önemini farkederler. İşte, bu arzulanmayan ama “deneme-yanılma metodu ile sporcuya ve ekibine pahalıya mal olan bir deneyimdir.
3-Isınma süresi ne kadar olmalıdır?
Isınma süresi yapılan spor dalına göre değişiklik göstermektedir. Literatüre baktığımızda bu süre için minimum 10 dakika ile 30 dakika arasında değerler görülmektedir.  Bu süre için takım sporlarında ve bireysel sporlarda farklılık görülür. Ayrıca,  ısınma süresi belirlenirken,  yarışma veya
antrenmanın yapılacağı ortam,  hava sıcaklığı,  yarışma veya antrenman saati de göz önüne alınmalıdır.  Kimi literatüre ısınma süresi olarak total antrenman süresinin yüzde 20-30u arasında bir süre kapsaması gerektiğinden söz edilmektedir
4-Isınma yöntemleri nelerdir?
Spor literatürüne göz attığımızda iki çeşit ısınma yöntemi ile karşılaşmaktayız. Bunlar; aktif ve pasif ısınma yöntemleridir.
Aktif ısınma yöntemi; bir antrenman veya yarışma öncesinde fiziksel aktivitelerle yapılan ısınmadır. Pasif ısınma  yöntemi ise sportif sakatlıkların rehabilitasyonunda ve de rehabilitasyondan yeni çıkmış sporcuların antrenmanlarından önce çeşitli araçlar kullanarak yaptıkları ısınmadır. Bu pasif ısınmada çeşitli elektrikli fizik tedavi aletleri,  banyolar,  duşlar,  girdap banyosu,  normal veya çeşitli kremlerle yapılan masaj ve diğer fizik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.
5- Isınma şekilleri nelerdir?
Isınma şekilleri informel ve formel ısınma olarak ikiye ayrılır. İnformel ısınma jog, düz koşu, kalistenik (kültür-fizik) gibi branşa ait olmayan çalışma şekilleridir.
Formel ısınma ise o spor dalına özgü hareketleri kapsar. Basketbolda turnike atma ,  voleybolda servis atma,  teniste servis atmak veya duvar tenisi oynamak,  futbolda paslaşma(ortada sıçan) gibi hareketler formel ısınma şekilleridir.
6-Isınmaya ne ile başlanmalıdır?
Isınmaya informel ısınma ile başlanıp,  formel ısınma ile devam edilmelidir. Bu konuda informel ısınma için iki görüş vardır.  Birinci görüşte informel yani branşa özgü olmayan hareketlerle ısınmaya başlanırken ilk yapılması gerekenin stretch egzersizleri olduğudur. İkinci görüş ise stretch öncesi mutlaka jog atılması gerektiği yolundadır.
Taradığımız literatüre bu konuda yapılmış araştırmalarda net bir açıklama yoktur. Burada tercih antrenörün alışkanlığına bağlı olarak değişmektedir. Yukarıda söylendiği gibi informel ısınmanın ardından o branşa özgü olan formel ısınmaya geçilir. Isınmanın son safhası formel hareketlerden oluşmalıdır. Bu branşa özgü yapılan formel hareketlerin organizmaya olan etkileri şöyle özetlenebilir:.
a.  Sportif aktivite sırasında öncelikli olarak harekete katılan kasların içindeki kan akışı ve kas ısısının fizyolojik olarak optimum düzeye gelmesi sağlanır
b. Branşta doğrudan  kullanılan nöro-müsküler (sinir-kas) mekanizmalar ve el-göz koordinasyonu için hazırlık sağlanır.



İLKYARDIM VE İLKELERİ
 
TANIMI : 
Ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye anında, olay yerinde ve çevre imkanlarından yararlanılarak  yapılan, tıbbi olmayan geçici müdahaleye İLKYARDIM denir.
İLKYARDIMDA AMAÇLAR :
1-  Hayat kurtarmak
2-  Durumunu korumak 
3-  Sakatlıkları önlemek 

İLKYARDIMDA  6 SAFHA :
1- Tedbir (İlkyardımcının  kendisinin ve kazazedenin güvenliğinin sağlanması)
2- Teşhis
3- Tedavi
4- Telekomünikasyon (haberleşme)
5- Triaj (öncelikli kazazedenin belirlenmesi)
6- Taşıma
 
İLKYARDIMCIda  bulunması gereken özellikler : 
 
1- Her zaman tedbirli olmalıdır 
2- Soğukkanlılığını korumalıdır 
3- Cesaret gösterilerinden ve emin olmadığı uygulamalardan kaçınmalıdır 

İLKYARDIMIN TEMEL İLKELERİ

1-ŞUNU ASLA UNUTMAYIN; EĞER İLK YARDIM KONUSUNDA EĞİTİM ALMADIYSANIZ ;BİLİNÇSİZ VE YANLIŞ MÜDAHALE İLE KARŞINIZDAKİNE CİDDİ ZARARLAR VEREBİLİR HATTA ÖLÜMÜNE NEDEN OLABİLİRSİNİZ!
2-Eğer ilk yardım sertifikası ya da eğitimi almış biriyseniz bu konuda eğitimli olduğunuzu çevrenizdekilere açıklayarak,kendinizi tanıtın ve  olayı kontrolünüze alın
3-Eğer ortamda ilk yardım konusunda sizden daha bilgili biri  varsa,müdahaleyi ona bırakıp yardımcı duruma geçin.
4-Olayın geçtiği yeri inceleyin
5-Önce kendinizin ,ardından çevrenin ve hastanın can güvenliğini sağlayın
6-Acilen ambülans çağırın ya da çağırılmasını sağlayın
7-Soğukkanlı ve çevrenizi sakinleştirici davranın
8-Saniyelerin önemli olduğu bu durumda,hastayı soğukkanlı ve hızlı bir şekilde değerlendirin
9-Gereken müdahaleyi yapın
10-Eğitimli olsanız da olmasanız da lütfen bilmediğiniz bir konuda asla müdahale etmeyin,yanlış ve bilinçsiz müdahale edilmesini engelleyin
11-Hastayı yatıştırıcı ve yumuşak bir ses tonu kullanın
12-Olay yerine ulaşan sağlık personeline doğru ve detaylı bilgi verin.


BURKULMALARDA İLK YARDIM

BURKULMA: Eklemin normal hareket sınırının ötesine bükülmesi ve gerilmesi sonucu, kapsül ve ligamentlerin zedelenmesi veya yırtılmasıdır. Daha ziyade diz, ayak  ve el bileğinde meydana gelir.
 
Bulguları :
- Hassasiyet, şişlik, morluk, ağrı, harekette kısıtlanma.
 
Burkulmada İlkyardım :
* Ekstremite (kol veya bacak) hareket ettirilmez, dinlendirilir.
* Yükseğe kaldırılır (yerçekiminden kurtarılır) .
* Morarma ve şişliği önlemek üzere soğuk uygulama yapılır. Olayın üzerinden birkaç saat geçmişse, soğuk uygulamanın yararı yoktur, bu durumda şişlik, morluk ve ağrıyı azaltmak üzere sıcak uygulama yapılabilir.
 
Soğuk uygulama için : buz torbasına veya sağlam bir plastik torbaya buz parçaları konup, havluya ya da bir yastık kılıfına sarıldıktan sonra burkulan kısma yerleştirilir.
Sıcak uygulama için : Derin bir kaba ılık-sıcak arası su konur ve burkulan kısım içinde 15 dakika kadar bekletilir. Günde birkaç kez yapılacak bu uygulama iyileşene kadar tekrarlanabilir. Ya da sıcak su içinde ıslatılmış sıkılmış havlu ile bölge sarılır hemen soğumaması için üzerine naylon örtülebilir.


ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN SPOR SAKATLIKLARI

Çocukların spora katılımının artmasıyla birlikte yaralanma sıklıklarının da artış gösterdiği izlenmektedir. Çeşitli ülkelerde yapılan istatistiksel çalışmalar yöntem açısından farklılıklar gösterdiğinden sağlıklı bir karşılaştırma yapılamamakla beraber genel olarak temas ve mücadele sporları daha yüksek risk taşıdığı söylenebilir.  Diz ve ayak bileği en sık zedelenen bölgelerdir. Kronik sorunlar akut sorunlara oranla daha sık gözlenmektedir. Yaralanma nedenleri çok etkenlidir ve her spor dalı ve cinsiyet için farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle sporcuyla ilgili her kesimin (eğitimci, anne-baba, sağlık personeli) analitik yaklaşımı gerekmektedir. Spor sektörünün gittikçe artan ekonomik boyutları ve başarıya güdümlü spora katılım daha çok çocuğun ve gencin sporcu olma isteğine yol açmaktadır. Bu istek çoğu zaman anne-babalar, beden eğitimi öğretmenleri veya antrenörler tarafından desteklenmektedir. Yetenek olarak tanımlanan ve ileride yüksek performans beklentisi duyulan çocuklar erken yaşlarda ağır antrenman programlarına alınmakta ve çoğu zaman tıbbi destek olmadan çalışmalarını sürdürmektedirler.Bukitleye kulüp veya okul çalışma/antrenman düzeni dışında, organize olmadan (sokak, mahalle karşılaşmaları şeklinde) katılan önemli bir kitle daha bulunmaktadır. Sadece spor kulübü veya okulda değil, organize olmayan tarzda da spora, fiziksel etkinliklere katılan büyük bir grup bulunmaktadır(24). Dolayısıyla, okul ve kulüpte yapılan spor etkinlikleri ile dışarıdakiler çocuklar üzerine farklı etkide bulunabilmektedir. Ülkemizin genç nüfusunun spora katılımına ve ortaya çıkan yaralanmalara ait istatistik verilerden yoksun olmakla birlikte bu oranın gittikçe arttığı tahmin edilmektedir. Çeşitli sağlık kurumlarına spor yaralanması nedeniyle başvuran çocukların sayısında artış olduğu dile getirilmektedir. Yetişkin yaşlardaki sporculardan önemli farklılıklar gösteren bu yaş grubunun sağlık ihtiyaçları da farklılıklar göstermektedir. Öte yandan, birçok çocuk ev içinde , bilgisayar karşısında oynamayı veya televizyon izlemeyi tercih etmektedir. Bu çocukların koruyucu hareket kalıplarını öğrenme şansları olmamakta ve dışardaki oyunlarında daha kolay yaralanabilmektedirler. Bu nedenle, sporun ve oyunun okul çağlarında ciddi bir programla ele alınması hem eğitim hem de korunma açısından büyük önem taşımaktadır.

1-AKUT YARALANMALAR
BEL AĞRISI
Tanım : Hareketle ortaya çıkan bazen istirahatte de görülen bel ağrıları çocuklarda nadir görülmekle birlikte ciddiye alınması gereken durumlardır.
Nedenleri : Genellikle, krista iliaka apofizitleri ve yumuşak doku zedelenmeleri bel ağrılarından sorumludur. Ağır sportif antrenmanlar, aşırı kronik yüklenmeler (cimnastik, halter vb.) ile yanlış ve aşırı zorlayıcı hareketler bel çevresi dokularda zedelenmeler doğurur
PATELLO-FEMORAL AĞRI
Tanım : Çocuklarda en sık görülen diz ağrısı nedenlerindendir. Patellofemoral sendrom veya kondromalazik patella olarak da adlandırılmaktadır.
Nedeni : Sık tekrarlanan ve sıçramalı hareketlerde (özellikle antrenmanlarda) patellofemoral ekleme fazla yük binmesi ve zamanla kıkırdak dokuda hasar oluşmasına bağlıdır. Diz çökme ve ip atlama sırasında da ağrı yakınmaları belirgin olabilir
AYAK BİLEĞİ BURKULMASI
Tanım : Ayak bileği ekleminin mekanik stabilitesini sağlayan bir yada daha fazla bağın (ligaman) gerilmesi, kısmen veya tam kopmasıyla oluşan yaralanmadır. En sık yaralanma şekli ayak bileğinin içeri doğru (inversiyon) burkulması ve anterior talo-fibular bağın (ATFL) yırtılmasıdır (%60-70). Ayak bileği bağ yaralanmaları üçe ayrılır :Birinci derece yaralanmada bağda kopma mikroskopik düzeydedir. Belirtiler ödem ve hassasiyet ile sınırlıdır ve fonksiyon kaybı çok az yada yoktur. İkinci dereceli yaralanmada bağda sınırlı veya morfolojik düzeyde kopma gelişir. Belirgin ödem, ağrı ve hassasiyet bulguları vardır. Fonksiyon kaybı sınırlıdır. Üçüncü dereceli yaralanmalarda bağın bütünlüğü ortadan kalkmıştır. İleri derecede ödem, ağrı ve hassasiyet vardır. Fonksiyon kaybı belirgindir. İnstabilite vardır.
Nedenleri :
 Kas kuvveti ve denge-koordinasyon eksikliği
Zeminin düzensiz olması
Ani ayak bileği hareketi değişikliğine zorlanma durumları (örneğin sporda dengesiz basma ve düşmeler)
KAS SERTLİKLERİ  KAS EZİLMELERİ
Tanım : Kaslardaki ağrılar, özellikle ağır fiziksel egzersizler ve antrenmanlardan sonra (genellikle ertesi gün) ortaya çıkan ağrılı durumlardır. Gecikmiş kas ağrısı (Delayed Onset Muscle Soreness) olarak da adlandırılan bu durum kondisyonsuz (veya yetersiz kondisyonla) yapılan antrenmana kasların verdiği ağrılı sertleşme şeklinde cevabıdır. Kas ezilmeleri ise herhangi bir dış darbeye bağlı olarak kas dokusunda meydana gelen zedelenmedir. Travmanın şiddetine göre hafif ekimozdan ciddi hematomlara kadar değişen doku zedelenmesi olabilir.
KAS YARALANMALARI
Tanım : Kas veya kas tendon birleşme yerinde güçlü ve ani kasılmaya bağlı çekme (zorlanma), kısmi veya tam kopmalarla ortaya çıkan zedelenmeler şeklinde görülür. Büyümenin hızlandığı dönem öncesinde daha az, büyüme döneminden sonra daha sık ortaya çıkar. Kas yaralanmalarının ciddiyeti 3 derece olarak sınıflanmaktadır. 1.derece kas zorlanmalarında belirgin bir bozulma yoktur. Hafif ağrı ve hassasiyet söz konusudur. 2.derece zedelenmelerde kısmi bir bozulma, şiddetli ağrı, hafif fonksiyon kaybı vardır. 3.derece yaralanmalarda kas lifleri tamamen kopmuştur. Kopma ya kasın orta kısmında yada kas-tendon birleşme yerindedir. En sık zedelenen kas grupları hamstring ve gastrosoleustur.
Nedenleri : Kas yaralanmaları, genel olarak, ani ve hazırlıksız gerilmelere, tam ısınma ve germe egzersizleri yapmadan zorlanmalara, kondisyonsuz olarak çok yüklenme sırasında ortaya çıkan yorgunluğa rağmen kas kasılmasının devam ettirilmeye çalışılmasına bağlıdır

2-KRONİK SORUNLAR
 Ergen ve ark(2001) tarafından yapılan araştırmada çekmenin (%47) çocuklarda en sık rastlanan spor yaralanması şekli olduğu görülmektedir(9). 238 olguya ait bu araştırmada kronik yaralanmaların tüm yaralanmaların 2/3ü kadar olduğu saptanmıştır ve akut yaralanmalar 1/3 kadar bulunmuştur. Akut yaralanmaların yanısıra kronik kas-iskelet sistemi sorunlarının da gittikçe artış gösterdiği belirtilmektedir. Öte yandan, tıbbi yaklaşımlarla cevap alınamayan sorunlarda refleks simpatik distrofi (RSD), fibromyalji ve/veya aşırı antrenman sendromu(overtrainingsyndromu)düşünülmelidir.
Kronik sorunlar arasında stres reaksiyonlarının (kırıklarının) özel bir yeri bulunmaktadır. 1996-1997 yılları arasında 18 ay içinde Japonyadaki 39 hastaneye başvuran 20 yaşın altındaki 208 sporcuya ait 222 stres kırığı olgusu analiz edilmiştir. Erkeklerde yaş ortalaması 14.4 ve kızlarda 15.2 olarak bulunmuştur. Tibia en sık stres kırığı rastlana bölge, basketbol ise en sık görülen spor dalı olmuştur .
 Çocuklarda görülen ve  aşırı kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan  kronik yaralanmaların engellenmesi için çeşitli biyomekanik araştırmalar planlanmaktadır. Bu çalışmalar, dokulara binen yüklerin incelenmesi, aşırı yük getiren pozisyonların saptanması ve koruyucu malzemelerin etkinliğini bulmaya yönelik olarak planlanmaktadır. 


EKLEM YARALANMALARI

Vücudumuz, gövdemizi destekleyen ve aynı zamanda biçim veren bir çatıya sahiptir (İskelet). Ancak, insan iskeletini oluşturan 200den fazla kemik, kaslar sayesinde hareket eden eklemler aracılığıyla birbiriyle temas etmeseydi çok fazla işimize yaramaz ve yıpranırlardı.
 
Eklemler çok dirençli lifler, yani bağlar aracılığıyla bir yada birkaç kemiği bir arada tutar. Eklemlerin çoğu, eklem tipine göre belirli hareketlen gerçekleştirebilecek bir yapıdadır, örneğin bacağın içe ve dışa hareketlerini gerçekleştiren diz eklemini yada daha geniş bir hareketliliğe sahip omuz eklemini düşünelim.
 
Eklemlerin bu özelliğinden dolayı, bir eklem uygun olmayan bir harekete maruz kaldığında bağlar zedelenebilir ve eklem düzeyinde bir yara ortaya çıkabilir, en sık rastlanan yaralar burkulmalar/İncinmeler ve çıkıklardır. Bu tip durumlara günlük hayatta çok sık rastlanır ve oldukça ağrılı yaralardır. Bir darbe, bir düşme yada eklemin aşırı yüklenmesi sonucu bu tür lezyonlar gelişebilir.
 
Olguların çoğunda, özellikle alışkın olunmadığı takdirde, bulgu ve belirtiler çok benzer olduğundan bu yaralan birbirinden, hatta eklem düzeyindeki olası kırıklardan ayırmak zor olmaktadır.
 
Bu nedenle, bîr şey yapmadan önce hasta/yaralının yada bir tanığın anlattıklarını dinlemek ve olanlara göre bir yaklaşım sergilemek gerekir. Örneğin, hasta/yaralı bize merdivenlerden inerken düştüğünü ve yere bastığında ayak bileğinde şiddetli bir ağrı hissettiğini söyleyebilir.


BULGULAR VE BELİRTİLER
 
Aşağıdaki belirtilerden bir yada birkaçının varlığını araştırın,
Ağrı: Yaralı zarar gören ekleme bağlı olarak az yada çok şiddetli bir ağrıdan yakınacaktır.
 
Şişme/Şekil bozukluğu: Ağrılı eklemde şunlar görülebilir:
Şişlik, kızarıklık : Bu incinmeler, burkulmalar için karakteristiktir.
Deformasyon (şekil bozukluğu): Bu belirti çıkıklar için karakteristiktir.
Bu belirtileri araştırmak için etkilenen eklemle sağlam olan diğer eklemi karşılaştırabiliriz. Bu, şişlik, şekil bozukluğu vb. olup olmadığını değerlendirmemizde yardımcı olacaktır.
Ayrıca, zarar gören eklem hızlı ya da yavaş bir şekilde morarabilir
Hareketler sırasında güçlük: Yaranın ciddiyetine bağlı olarak bu az ya da çok belirgin olabilir. Örneğin, kişi ayak bileğini burktuysa yürümekte güçlük çekecek ya da ayağını yere bastığında ağrısı artacaktır.

YAPILMASI GEREKENLER: 
Bir incinme/burkulmadan yada çıkıktan kuşkulanıyorsak, hasta/yaralıya tıbbi bakım uygulanması önerilir. Daha önce belirttiğimiz gibi, bu tür yaralanmanın boyutlarını değerlendirmek zordur. Etkilenen eklemde bir bağ yırtılması olabilir. Bu durumun göz önüne alınması, eğer varsa sağlık kurulusuna gönderilerek tedavi edilmesi gerekir.
Bu tür yaralar İyi tedavi edilmedikleri takdirde tekrarlama eğilimi ortaya çıkabilir, hatta eklemin işlevleri açısından, hareketliliğini kısıtlayan önemli şekiller kalabilir.
 
İLK YARDIM SIRASINDA YAPILMASI GEREKENLER

1- Etkilenen bölgeyi bir basınçlı bandajla (kalın bir patnuk tabakasının üzerine sarılan bir bandajdır) hareketsîzleştirin .Eğer kollar söz konusuysa üçgen bir kumaş parçasıyla askı hazırlayın.
 
2- Eğer yara yeni ise bölgeye soğuk uygulayın (soğuk suya batırılmış ve sıkılmış bezlerle, bir buz Çorbasıyla vb). Bu uygulama, şişliğin azalmasına yardım edecek ve ağrıyı hafifletecektir
Etkilenen bölgenin dinlenmesini sağlayın ve yükseltin. Örneğin bir ayak bileği burkulması durumunda, ayağı bir tabureye vb. uzatarak yükseltin.
Tıbbi yardım İsteyin yada hasta/yaralı bir sağlık kuruluşuna götürün.

ÖNEMLİ
Hasta/yaralı hasar görmüş olabilecek bir eklemini hareket ettirmeye zorlamayın.
Bir eklemde belirgin bir sekil bozukluğu görürseniz, kemikleri yerine yerleştirmeye çalışmayın. Bu, bir sağlık merkezinde yapılmalıdır.
Bîr sağlık merkezine başvurmadan önce hasta/yaralı herhangi bir ilaç uygulamayın. Belirtiler maskelenebilir ve doktor gereken değerlendirmeyi yapamayabilir.


BURUN KANAMALARINDA İLK YARDIM
 
Kafatası kırığı, darbe sonucu oluşan yüz yaralanmaları, sinüzit, enfeksiyon, burun anomalisi, yüksek tansiyon, kanama bozuklukları gibi nedenlerle oluşabilir.
 
İlkyardım:
- Kişi dik oturtulur, başı hafif öne eğilir ve burun kanatlarından iki parmakla bastırılır.
- Burna, alna ve enseye soğuk ıslak bez konarak lokal soğutma ile kanama kontrol altına alınabilir.
- Özellikle endişeli ve yüksek tansiyonlu kişilerin sakinleştirilmesi önemlidir.


Bayılmalarda İlk Yardım

Şok ve bayılmaların çok çeşitli sebepleri arasında trafik kazaları, kavgalar, zehirlenmeler ve genel olarak sinir sistemine etkiyen hastalıklar sayılabilir. Bu tür bir duruma maruz kalan petlerde dış etkilere karşı duyarsızlık olabileceği gibi aynı zamanda aşırı reaksiyonlarda görülebilir. Neden olan etkene göre değişse de ortak semptomlar olarak; titreme ve nöbetler, hareket bozukluğu, bilinçsizlik, uyuşukluk hali, sabit bakışlar, göz refleksinin olmaması veya zayıflaması görülebilir. Bu tür bir durumda hasta sahibinin müdahalesi genelde çok sınırlıdır. Çünkü öncelikle veteriner hekim tarafından bu durumun sebebi araştırılmalıdır ve tedavinin şekli buna göre belirlenmelidir.

Bu tür bir durumda olayın daha kontrollü bir şekilde atlatılması için hekime gidene kadar ki süre içinde sizin yapabileceklerinizi şöyle sıralayabiliriz;

Hastayı fazla hareket ettirmekten sakınılmalı olabildiğince yavaş ve sakin davranmalısınız.
Baş bölgesi yukarıda olacak şekilde sakin ve sıcak bir köşede yatırmalısınız.
Yiyecek ve içecek vermekten kaçınmalısınız, çünkü bilinç açık olmadığından boğulmaya neden olabilirsiniz.
Rahat soluk alıp almadığını kontrol etmelisiniz. Ağzında salya veya kusmuk gibi solunuma engel maddeler varsa temizlemelisiniz.

KIRIKLARDA İLK YARDIM

KIRIK : Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasıdır.
 
Çeşitleri :
- Kapalı kırık; deri bütünlüğünün bozulmadığı, çevre dokuların çok fazla zarar görmediği kırıklardır.
- Açık kırık; kırık kemik uçlarının görülebildiği, çevre dokuların zarar gördüğü kırıklardır.
 
Kırıkta belirti ve bulgular :
 
-  Ağrı,
-  Morarma,  çürük, şişlik
-  Şekil bozukluğu (deformite), simetride bozulma,
-  Hareket edememe, hareket kısıtlanması.
 
Kırıkta İlkyardım :
* Kanama varsa kontrol altına alınır, yara varsa kapatılır
* Kırığın çevre dokulara zarar vermemesi için ekstremite (kol veya bacak) desteklenir.

DESTEK (ATEL) : Kırığı tespit etmek ( hareket etmesini önlemek ) amacı ile kullanılan tahta parçası, mukavva, sert karton, yastık üçgen sargı bezi gibi malzemelere verilen genel ad.
 
Desteklerken (Atellerken) Dikkat Edilecek Hususlar :
 
-  Kırık parçalara kesinlikle dokunulmaz veya içeri yerleştirilmeye çalışılmaz
-  Kırığın üstünde ve altında yer alan eklemler de desteklenir ( atele dahil edilir;
-  Uçlara doğru (el ve ayaklar vücudun uç noktalarıdır) tüm eklemler desteklenir.
 
*  Şişlik ve ödemi önlemek üzere kol veya bacak yerçekiminden kurtarılır (kol ise kalp seviyesinde tutulur, bacak ise uzatılır).
*  Ağrı şiddetli ise ve kişi kendi içebilecek durumdaysa ağrı kesici verilebilir.


KAS EZİLMELERİ-KAS ZORLANMALARI (ÇEKMELERİ)VE İLKYARDIM TEKNİKLERİ

KAS EZİLMELERİ
Nedeni: Sert bir cisime ya da sakattanmaya yol açabilecek bir baskının kasta bölgesel olarak bir doku bütünlüğü bozukluğu yaratması. Özel Bulgular: Bazı durumlarda damar dışına sıvı sızmasına bağlı olarak morarma görülebilir. İlk Uygulamalar: Gel ve soğuk-baskılı bandaj ile 48 saat tedavi yapılır. Ek Uygulamalar: Gel ile bandajlama, günde 2-3 kez yapılır. Tedavi Sonrası ağrının şiddeti azaldığında egzersizlere başlanır. (Basamakiarda inip çıkma veya yüzme gibi).

KAS ZORLANMALARI (ÇEKMELERİ)
Nedeni: Tek bir kas grubunun gerilebiime sınırından daha fazla zorlanması. Yetersiz kondüsyon. Antrenman ve gerdirmelerinin uygun olarak yapılmaması. Magnezyum alımında yetersizlik. Özel Bulgular: Ani zorlanmalarda kas ağrıları. İfk Uygulamalaw Sportif aktivitelerden geçici olarak uzak kalınmalıdır. REPARIL-GEL ve so~uk uygulamalar yapılmalıdı~. Ek Uygulamalaı: Kas gruplarına günde bi~kaç kez REPARIL-GEL uygulanabilir. Baskılı bandaj iyileşmeyi hızlandırabili~. Sonraki birkaç gün içinde ise zedelenen kas mümkün olduğunca sık gerdirme egzersizleriyle esnetilmeye, yumuşatılmaya çalışılmalıdır. Tedavi Sonrası: Mafif koşular ve jogging yapılmaya başlanır. Ilk birkaç gün içinde masaj yapılmamalıdır. Önlem: Antrenman ve yarışmalar öncesinde kasların uy~un ısınma ve gerdirme egzersizlerının yapılması önlem açısından büyük önem taşımaktadır.


ÇIKlKLAR VE İLKYARDIMI

Nedeni: Dış kökenli bir fiziksel kuvvet uygulaması sonucunda eklemi oluşturan kemik uçlarının normal pozisyonları dışında yer değiştirmeleri. Özel Bulgular: Etkilenen eklem bölgesinde ağrı. İlk Uygulamalar: Soğuk ve baskılı bandaj uygulanıp çıkan eklem hareketsizleştirilmelidir (Atelleme). Derhal ilgili hekime başvurulmalıdır. Uyan: Hiçbir zaman çıkığı yerine koymayı denemeyiniz. Bilinçsiz zorlamalarda kemik çevresindekı yumuşak dokuların, damar ve tendonların zedelenme olasılığı vardır. Ek Uygulamalar: Ağrı sınırını aşmadan yapılan eklem hareketleri, etkilenen bölgeye hafif masaj fizyoterapi egzersızleri ve günde birkaç defa gel uygulama öneriler arasındadır.

DİZ EKLEMLERI KIKIRDAK ZEDELENMELERİ VE İLKYARDIMI

Nedeni: Yerde sabit ve diz bükülü durumdayken iç ya da dış kuvvetlerin etkisiyle diz ekleminin zorlanması.
Özel Bulgular: Dizin bükülme ve dönme hareketlerinde eklem bölgesinde ağrı duyulur. Ağrı nedeniyle dizin tam olarak gerilme pozisyonuna gelmesi hemen hemen imkansızdır.
İlk Uygulamalar: Diz çevresine gel uygulanır. Buz ile soğuk-baskılı bandaj yapılır. Zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır. Bu tip sakatlıklar genellikle operatör gerektiren durumlardandır.
Tedavi Sonrası: Operasyon sonrası uygun bir şekilde planlanmış kassal egzersiz programıyla dizin kuvvet desteği sağlanmalıdır. Düzenli alarak gel uygulanmalıdır. Operasyondan 6 hafta sonra yumuşak bir' zeminde hafif koşu antrenmanlarına başlanabilir.

KAS LİFİ KOPMASI (YIRTIĞI)

Nedeni: Yetersiz kondüsyonlanma, antrenman ve yarışmalar öncesi yetersiz ısınma ve gerdirme hareketleri. Özel Bulgular: Egzersizler sırasında batıcı ya da kesici tipte ağrı. Genellikle damar dışına kan sızmasına bağlı olarak morarma görülebilir. İlk Uygulamalar: En az 20 dakika süreyle buz (soğuk) uygulama. Ek Uygulamalar: 2-3 gün süreyle baskılı bandaj ve günde birkaç kez gel uygulanır. Tedavi sonrası: Sakatlığın ciddiyetine göre karar verilmek üzere, zedelenmeden 72 saat kadar sonra aktif hareketlere ve gerdirme egzersizlerine başlanabilir. Önlem: Antrenman ve yarışmalar öncesinde kasların uygun bir şekilde ısıtılması ve gerdirme egzersizlerinin yapılması.

 

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol