H O Ş G E L D İ N İ Z
  Spor
 


ESKİ TÜRKLERDE SPOR

Milattan Önce 3000 yıllarında Orta Asyada Türklerin yaşamında atın büyük önemi olduğunu görmekteyiz. Çocukların çok küçük yaşta at eğitimine başladığı o dönemin belgelerinde rastlanmaktadır. Bu uğraşta kadınların da yeri vardı. Türklerin binicilikteki ustalıklarına, atla oynanan ve sportif değer taşıyan türlü oyun ve yarışlarla ulaştılar. Günümüzde de Orta Asya ve Anadolunun bazı yörelerinde oynanan kaçma-kovalama nitelikli Gök-Börü, Kız-Börü ve Beyge oyunlarıyla, bir çeşit atlı hokey oyunu olan Çögen ve de savaş oyunu olan attaki cirit atma oyunlarında rastlamaktayız. Gök-Börü oyunu değişen lehçelerce Kökperi, Kopkeri gibi isimler de almıştır. Bu oyunda asıl olan kesilmiş ve içi temizlenmiş bir oğlak veya hayvanı eğeri ile bacakları arasına sıkıştıran ve dört nala koşan bir atlının, kendini kovalayan atlılara sınırlanmış bir alan veya alanda bir turu tamamlayarak puan alması biçimindeydi. Oyun tek kişiler veya gruplar arasında da oynanırdı. Özbek Türklerinde bu oyunu, üzerinde, sular, hendekler ve yükseklikler bulunan bir arazide oynadığını görüyoruz. Evlilik törenlerinde kesilmiş hayvan, kız tarafından kaçırılır ve damat tarafı gelini kovalardı. O zaman bu oyun Kız-Börü adını alırdı. Atlı oyunların bir başka şekli de düğün törenlerinde kız ve erkeğin bir mesafe içinde karşılıklı olarak Beyge (Babiga) oyunuydu. Amaç hedefe önce varmaktı. Çöğen de eski Türkler arasında yaygın bir oyundu. Bu oyun bugün adına Tibet dilinde top anlamına gelen Puludan alınarak Polo denilen atlı hokey oyununun ilk şeklidir.İlk defa Türkler tarafından oynandığı söylenen bu oyun, İranlılarca Çevkan, Bizanslılarca da Çukanyan adı ile oynanmıştır. Bugün Anadolunun birçok yerinde oynanan atlı cirit oyunu, eski Türklerin çok sevdiği bir binicilik oyunuydu.Cesaret, algılama sürati, refleks, denge gibi emosyonel ve motorik özellikleri bünyesinde barındıran bu oyun iyi bir binicilik ve ata hakim olmayı gerektirirdi. Eski Yunan yazar ve komutanlarından Xenophon MÖ 360 yılında Binicilik Sanatı adlı eserinde , Türklerin cirit oyununa benzeyen bir mızraklı süvari oyununu halkına öğütler. Eski Romalıların yüzyıllar boyunca oynadıkları Troia oyununun da aslı cirit oyununa benzemektedir. Türkler boyu 1.5 metre uzunluğundaki ucu sivri taze servi ağacından yapılmış mızraklarla hedef tahtasını delmeyi veya sivri değnekleri toprağa saplama alıştırmaları yaparlardı. Ayrıca, çeşitli sosyal etkinliklerle ilgili olarak (ölüm, doğum, düğün, sosyal yardım v.b.), bozkır atları ile 10- 14 kilometre, hatta 100 kilometrelik arazi koşuları yapılırdı. Ayrıca eski Türkler de birçok sosyal etkinlikte yine ok atma veya ok üzerine içilen antlar gözlenmektedir. Okla uzağa atma veya hedefe atma oyunları vardı. Ayrıca, at üzerinde de ok atma oyunları vardı.Bu konudaki en eski belgeler MÖ 1000 yılda Tibet bölgesinde bulunan kayalara işlenmiş fresklerdi. Yarış amacıyla atılan okların ilki cepheden, ikincisi yandan ve üçüncüsü de hedefi geçtikten sonra geriye dönülerek atılırdı. Günümüzde Japonyada bazı dinsel törenlerde benzeri yarışmalar yapılmaktadır. Ayrıca, Türklerin geliştirdikleri eğri ve tek yüzlü kılıçlarla oynanan çeşitli dans ve oyunlar vardı. Bugün Türkmenistanda çeşitli kabilelerde bu dans ve oyunlar devam etmektedir. Tüm bunların dışında Asyada en çok sevilen spor dallarından biri de güreşti. Çeşitli bayramlarda ve özel günlerde güreş ile ilgili şenlikler düzenlenirdi. Yapılan kazılarda çeşitli süs eşyalarının üzerine işlenmiş güreş figürlerine rastlanmaktadır. Günümüzde yağlı güreşçilerin giydiği kısbeti, İskit Türklerine ait bir kemik avadanlığın üzerine işlenen güreşçi figüründe görmek mümkündür. MÖ 100 yıldaki eski Çin kaynaklarına göre Amur Bölgesinde oturan Türk kabilesinin yaşantısı hakkında bilgi verilirken, halkın ayaklarına 15 cm genişliğinde ve 160 cm uzunluğunda tahtalar takarak kar ve buzda ev hayvanlarını kolaylıkla avladıklarından söz edilmektedir. Bu da kayak sporunun tarihteki ilk örneklerinden biridir. Tarihçi Prof. W. Eberhard yine bu kaynaklara dayanarak eski Türklerde kayak ve kayakçılığını mevcut olduğundan söz eder. Yine MÖ 500 yıllarında Çin halkının ayaklarında kayakla gördükleri Türkler için tahta bacaklı, at ayaklı, benekli ala at gibi tanımlar kullandığı saptanmıştır. İsviçreli Prof. Hess kayak tarihini incelerken Bütün kış karla örtülü olan Sibiryanın kayakçılığın asıl vatanı olması tabii olduğu gibi, tarihi deliller de Sibiryanın en kuzey noktalarında yaşayan Türk ve Moğol kavimlerine kayağın buluşunun ait olduğunu söylemektedir. Eski Türklerin dinsel geleneklerine göre yaptıkları çeşitli sporitf etkinlere Kırgızların çocukların doğumunda kadınların da katıldığı 265 kmlik bir mesafe üzerinden geleneksel koşu yaptıkları, Tunguzların düğün törenlerinde 107 kilometrelik yaya koşular düzenlediği, hız alarak çift ve tek ayakla uzun atladıklarını da ilave edebiliriz. Yine Orta Asya’da futbola benzeyen tepük adıyla oynanan bir oyundan Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügat-ül Türk adlı eserinde söz etmektedir. Osmanlılara gelindiği ise güreşten, at binmeye, ok atmadan, çevgene kadar çeşitli sportif etkinlikleri görüyoruz.



ÇOCUK VE SPOR

Sporun insan yaşamındaki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Bilgisayarın ve televizyonun yaşantımıza girmesi ile ne yazık ki en değerli varlıklarımız olan çocuklar spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzını benimseme eğilimindedirler. Sporun önemini ve gerekliliğini çocuklarımıza aşılayabilirsek onlara daha sağlıklı bir geleceğin de kapılarını aralamış oluruz.Spor büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanında psikolojik, sosyal yönden gelişimine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisinin gelişimine katkıda bulunurken takım sporları paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir. Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelir.Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolünü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir.Spora başlamadan önce çocuğun spor yapmaya engel olabilecek bir sağlık probleminin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşı, anatomik ve fonksiyonel yapısı, kuvveti göz önünde bulundurularak hangi sporları yapmaya elverişli olduğuna karar verilir.

Hangi yaşa hangi egzersiz derseniz eğer:Erken çocukluk döneminde ki bu dönem 5 ile 7 yaş arasındaki çocukları kapsar düzenli egzersizden çok koşma, atlama, zıplama, yüzme gibi bütün vücut hareketlerini içine alan, büyük kas gruplarını çalıştıran aktiviteler tercih edilmelidir. Yaratıcılığı ve araştırmayı geliştirici oyunlar, basit figürler içeren dans ve folklor aktiviteleri desteklenmeli. Bu yaş grubunda çocuk daha çok bireyseldir, bundan dolayı bireysel aktiviteleri desteklenmelidir.Orta çocukluk döneminde yani 8-9 yaş civarında yukarıdaki aktivitelere ek olarak bisiklet, takım sporları, temel spor hareketlerinin öğrenilmesine yönelik aktivitelere, kompleks figürler içeren dans ve folklor aktivitelerine başlanabilir. Bu yaş döneminde grup aktivitelerine ağırlık verilebilir. Takımca mücadele, liderlik, kişisel disiplinin gelişimi açısından önemlidir. Her çocuğa liderlik şansı verilmelidir.On yaşından sonra yarışma tarzı bireysel ve takım sporlarına, grup aktivitelerine ağırlık verilmeli. Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlara başlanabilir.Spesifik spor dallarına ait çalışmalar için uygun yaşlar ise; jimnastik, futbol, basketbol, voleybol, atletizm, tenis, kayak için 9-11 yaş, güreş için12 yaş,bisiklet için 14 yaş, halter için 15-16 yaş, boks için ise 17 yaşdır.Ailelere düşen görevlerSpor yaparak çocuğunuza örnek olun.Okulda veya dışarıda faaliyetlere ailece katılın.Çocuğunuzu cesaretlendirin, yönlendirin olun ama baskıcı olmayın.Yapıcı eleştirilerle çocuğunuzu destekleyin.Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri ve kapasitesinin ötesinde hedefler belirlemeniz spordan uzaklaşmasına sebep olabilir.Çocukların anatomik, fizyolojik ve psikolojik yönden gelişimleri devam ettiğinden egzersiz programları oluştururken dikkat edilmelidir. Çocuğun güvenliği her zaman birinci derecede önemlidir. Çocuklarda aşırı kullanmaya bağlı yaralanma, aşırı egzersize veya travmaya bağlı büyüme plağının yaralanma riski yüksektir. Yeni aktivitelere çocuğun toleransının ve becerisinin artması için düşük yoğunluk ile başlanmalı ve yoğunluk kademeli şekilde arttırılmalıdır. Çocuklarda termo regulatuar sistem dediğimiz vücut ısısının ortama göre ayarlanma sistemi tam olarak gelişmediğinden çok sıcak ve soğuk ortamlarda spor yaparken vücudun uyumunda güçlükler yaşanabilir. Bundan dolayı ortama uygun kıyafet ve yeterli sıvı alımı çok önemlidir.Çocuklarımız yaşama hazırlanırken gördükleri ve örnek aldıkları ilk modeller anne ve babalarıdır. Eğer biz sağlıklı, spor ile iç içe bir yaşam tarzını ailece benimseyebilirsek ve bunu ailece yapılan bir sosyal etkinlik haline getirebilirsek çocuklarımız da bu alışkanlığı erişkin yaşantısına ve kendi çocuklarına aktaracaktır.



SPOR YAPMANIN 40 NEDENİ

1.Fiziksel performansınızı geliştirir.
2.Kalp rahatsızlığı riskini azaltır.
3.Oksijen kapasitenizi arttırır. 4.Yüksek tansiyon riskini veya ilerlemesini azaltır.
5.Kalp - damar dolaşımını geliştirir.
6.Kalbinizin bir atımda vücuda pompaladığı kan miktarını artırır.
7.Akciğer kapasitenizi arttırarak, oksijenin akciğerlerden kana geçebilme kabiliyetini arttırır.
8.Kalbinizin daha verimli pompalama işlevini yapmasını sağlar
9.Çok çeşitli sebeplere bağlı baş ağrılarından kurtulmanızı sağlar.
10.Sıcaklığa karşı tahammülünüzü artırır.
11.Endişe ve kuruntularınızı azaltır.
12.Streslerden korunmaya ve kurtulmaya yardımcı olur.
13.Vücudun üst solunum yolları enfeksiyonuna karşı direncini artırır.
14.Şeker hastalığınızın gelişme riskini azaltır.
15.Sigarayı bırakmanıza yardımcı olur.
16.Eklem rahatsızlıklarından dolayı, eklemlerin bozulma oranını yavaşlatır.
17.Yaralanmalara karşı korunmayı sağlar.
18.Kabızlıktan kurtulmanıza yardımcı olur.
19.Soğuk ortamlara çabuk adapte olma kabiliyetinizi artırır.
20.Bel ağrılarının hafiflemesine ve kurtulmanıza yardımcı olur.
21.Kemik erimesi hastalığı riskinin gelişmesini azaltır.
22.Zihinsel uyanıklılığınızı artırır.
23.Kilonuzu korumanıza veya kilo kaybetmenize yardımcı olur. Sadece diyet yaparak değil.
24.Yaratıcılık gücünüzün artmasına yardımcı olur.
25.Sağlık harcamalarının ve ilaç kullanımının azalmasına yardımcı olur.
26.Yabancı madde kullanımı ile mücadeleye yardımcı olur.
27.Fazla kalorilerin yakılmasına yardımcı olur.
28.Denge ve koordinasyonunuzun gelişmesine yardımcı olur.
29.Kolay ve iyi uyumanıza yardımcı olur.
30.Kemiklerinizin kırılmalara karşı direncini ve yoğunluğunu artırır. .
31.Vücudunuzun dik durmasının gelişmesini sağlar.
32.Solunum sistemindeki kasların gücünün ve dayanıklılığın artmasını sağlar.
33.İyi bir fiziksel görünüş sağlar.
34.Kendinize olan güven duygunuzu arttırır.
35.Rahat olmanıza yardımcı olur. 36.Kısa süreli bilgileri hafızanızda tutma kabiliyetini geliştirir.
37.İş veriminizi arttırır.
38.Bol enerji verir. Günlük hayatınızda acil durumlarda ihtiyacınız olan enerjiyi sağlar ve sonradan ihtiyaç olabilecek daha fazla enerjinizi korumanıza yardımcı olur.
39.Yeni insanlarla karşılaşmanıza ve yeni arkadaşlar edinmenize yardımcı olur.
40.Fiziksel zindeliğinizi geliştirerek, hayata daha yaratıcı olarak adapte olmanızı sağlar.

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol